bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mulholland dr ve lost highway gibi filmlerin yönetmeni. çok değişik bir kafa ve düşünce sistemine sahip bence. filmlerinde tam olarak ne anlatmak istediğini bilene renkli tv veriliyordu bi ara. kimse bilememişti. zihin akışı ve bilinçaltına dair filmler çektiğini düşünüyorum ben. (bkz: mulholland dr) (bkz: lost highway)
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      amk delisi, nerede bi saçma salak film var, yönetmeni bu. düz film yap geç işte, ne diye yoruyorsun bizi? filmi anlayacağız diye bin takla atıyoruz.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizim tayfun güneyer aq
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün bir arkadaşım david lynch filmi izleyip gelmiş yanıma ne desem boş boş bakıyordu, anlamsızlığın etkisi böyle oluyor sanırım. şaka bir yana bir insanı o hale getirebiliyorsa büyük yönetmendir benim gözümde.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmlerin suresi 2-3 saat oturup uzerine beyin kalmayincaya kadar beyin firtinasi yapmak 6 saat firtina dinince aman siktiret diyip normal hayata donmek 1 haftanizi aliyor
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''her şeyin ne anlama geldiğini ya da nasıl yorumlanacağını bilmemek daha iyidir. çünkü aksi takdirde olayları kendi akışına bırakmaya korkarsınız. psikoloji gizemi ve büyü niteliğini yok eder. anlamlardan konuşmak beni çok rahatsız ediyor. çünkü anlam çok kişisel bir şeydir ve herkese göre değişir.''
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmleri belli bir kesim tarafından çok abartilan yönetmen. tam bir olay ve kurguya sahip olmayan geneli anlaşılmaz filmlere sahiptir. lost highway ve mulholland çıkmazı en bilindik filmleridir
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok iyi yönetmen. kötü olsa anlardık heralde. iki saatlik bi film çeker ve sizi iki gün valerenga faciasına maruz kalmış beşiktaşlı gibi dolandırır etrafta. mulholland drive ve lost highway izlediğimi hatırladığım filmleri. bakın yine düşündüm ama ilkinde ne olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yok ki ikincisine yazayım. hiçbir şey anlamıyoruz kardeşim ne yapıyorsun ya. bizim anlamamamız filmi değersiz kılmaz da. anlasak iyi olurdu lynch abi.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''eğer küçük balıklar yakalamak istiyorsan sığ sularda kalmaya devam edebilirsin. büyük balık yakalamak için derinlere gitmen lazım, çok derinlere.''
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      beyin yakan yönetmenimiz. şahsen ben filmlerini izlerken arada beynimden duman geldiğini hissediyorum. (bkz: lost highway) (bkz: mulholland drive) (bkz: blue velvet) (bkz: eraserhead) (bkz: elephant man) (bkz: wild at heart) (bkz: rabbits)
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: david lynch the art life) Film kurgusu ile Andrei Tarkovsky'nin şiirselliğinden ve Michael Haneke'nin gerçekliği arayışından ayrılan Lynch, Amerikan sinemasının en önemli yönetmenlerinden ve Film Noir akımının önde gelen temsilcilerinden biridir. Lynch'in filmlerinde hiçbir şey göründüğü gibi değildir. İşlediği temalar, anlatım tekniği ve sık kullanılan rüya/kâbus sekansları "bilinçdışının yönetmeni" olarak nitelendirilmesine neden olmuş ve eserleri daha çok psikanalitik açıdan incelenmiştir. --- spoiler --- David Lynch'in, Twin Peaks televizyon dizisinde, Odunlu kadın" şizotipik bir kişiliği andırır. Evinde, kollarının arasında hep bir odun taşır, odunla konuşur ve odundan telepatik mesajlar alır. Bu hoş dizi, beliren tuhaf görüntülerle, doğaüstü işaretlerle, yerli büyüleriyle, bedensel değişimlerle, dehşet veren kabuslarla, tepeden tırnağa şizotipik bir ortamda geçer. Dizinin kahramanı, FBI ajanı Dale Cooper bile tuhaf inanışlara ve usa uymayan davranışlara sahiptir (Her gün düşüncelerini Dian adında bir sekretere hitap ederek bir teybe kaydeder. Aslında böyle bir sekreter de yoktur) --- spoiler --- (bkz: zor kişilklerle yaşamak) --- spoiler --- Onun ilk filmi olan Eraserhead’in yayınlanmasından sonra, filmin travmatik etkisiyle ilgili tuhaf bir söylenti dolanmaya başlamıştı: "O dönemde, filmin ses kaydındaki aşırı düşük frekanstan bir vızıltının seyircinin bilinç altı zihnini etkilediği söylentileri yayılmaya başladı. Herkes duyulmuyor olsa bile, bu sesin bir huzursuzluk, hatta bulantı hissi yarattığını söylüyordu. Bütün bunlar on yıl önceydi ve filmin adı da Eraserhead’di. Şimdi dönüp geriye baktığımızda, David Lynch'in ilk uzun metraj filminin insanları açıklamalar uydurmaya yönelten çok yoğun bir sessel ve görsel deneyim olduğunu söyleyebiliriz... bu uydurmalar duyulmayan sesler duyma noktasına dek varmıştı.” Kimsenin algılayamadığı, ama yine de bize hakim olan ve maddi etkilere (huzursuzluk ve bulantı hisleri) yol açan bu sesin konumu, gerçek olanaksızdır: o, temel fantezinin Öteki Sahasında dile getirildiği için öznenin duyamadığı sestir - ve Lynch'in bütün yapıtı da izleyiciyi "duyulmayan sesler duyma noktasına" getirmeye ve böylece temel fantezinin komik dehşetiyle yüzleşmeye yönelik bir çaba değil mi zaten? (bkz: Slavoj Zizek) --- spoiler ---
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sevdiğim yönetmenlerden biridir. twin peaks, lost highway, muhollan dr., gibi filmleri müthiş bir kapalılıkla ve insanın içine işleyen bir karmaşıklıkla ele alınmış. anthony hopkins'in de oynadığı, insanlığa dair güzel bir film denilebilecek başlıca filmlerden olan fil adam filminin yönetmeni de lynch abimizdir. çok da sevdiğim bir sözü vardır bu abimizin "i am a regular man and i do regular things"